Cadılar Bayramı geldiğine göre herkesin merak ettiği o konuları konuşmanın da vakti geldiğini düşünüyoruz. İşte en merak edilenler ve Cadılar Bayramını anlamaya dair her şeyi bulabileceğiniz o yazı…
BALKABAĞININ ÖNEMİ
Cadılar Bayramı Türkiye’de olmasada aslında birçok ülkede kutlanmasına çok değer verilen en önemli günlerdendir. Halloween olarak da bilinen bu kutlamada tabiki eğlenceler içerisinde birçok süsleme veya sembollere tanıklık ederiz. Bunların başında da balkabağı gelir. Peki hiç düşündünüz mü? Neden balkabağı bu kadar göz önünde bir süsleme haline geldi?
Balkabağı, mevsimsel uyum açısından Cadılar Bayramı’nın en önemli sembollerinden biridir. Kuzey yarımkürede birçok ülkede ekim ayından itibaren balkabakları her yerde görünmeye başlar. Cadılar Bayramı’nın ilk kutlandığı dönemlerden bu yana, kabaklar oyulup, göz, burun ve ağız gibi şekillerle korkutucu yüzlere dönüştürülmüştür. Genellikle korku dolu ya da şaşkın ifadelerle süslenen bu kabaklar, kötü ruhları uzaklaştırmak amacıyla kullanılırken, son yıllarda daha eğlenceli ve komik yüzlerle de dekore edilmeye başlanmıştır. Alternatif olarak, kabakların içine mum yerleştirerek ışık oyunları yapmak da popülerdir. Kısacası, balkabağı, Cadılar Bayramı’nın hem dekoratif unsuru hem de korku sembolüdür.
HALLOWEEN VE KOSTÜMLER
Cadılar Bayramı’nın kostüm giyme geleneğinin kökenleriyle ilgili birkaç ilginç teori bulunmaktadır. Bunlardan ilki, bu tarihin ruhların öteki tarafa geçmeden önceki son gün olarak kabul edilmesidir. İnsanlar, kötü ruhların intikam alabileceği korkusuyla tanınmamaları için kılık değiştirirlerdi.Bir diğer inanış ise özellikle Fransa’daki Hristiyanlar arasında benimsenmiş olan “ruhların son karnavali” inancıdır. Bu inanç doğrultusunda, ölü gibi giyinen insanlar, ruhların katıldığı bu özel etkinliğe katılma amacını taşır. Böylece, günümüzdeki kostüm giyme geleneğinin kökenleri bu inançlardan kaynaklanmış olabilir.
En yaygın kabul gören teori ise, kostüm geleneğinin Pagan kökenli Kelt toplumlarından geldiğidir. Keltler, Samhain Bayramı’nı 31 Ekim ile 1 Kasım arasında kutlardı ve bu dönemin öbür dünya ile bu dünya arasındaki sınırın en ince olduğu zaman olduğunu düşünürlerdi. Bu bayramda, en azından 16. yüzyıldan itibaren insanlar, ölüleri andıran kostümler giyerek evleri ziyaret etmeye başladılar. Bazı insanlar bunun, kötü ruhlardan korunma amacı taşıdığını düşünürken, diğerleri ise bu geleneğin, ruhları anmak ve dualar etmek için bir vesile olduğunu kabul ediyordu.
ŞEKER Mİ, ŞAKA MI? (TRİCK OR TREAT)
Bu geleneğin kökeni ve anlamı, birkaç önemli unsura dayanmaktadır. Öncelikle, Cadılar Bayramı’nın ruhların dünyada dolaştığına inanılan bir dönem olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle, çocuklar evlere gittiğinde “şeker mi, şaka mı?” diyerek hem şeker istemekte hem de kötü ruhları korkutma amacı gütmektedir. Eğer ev sahibi şeker vermezse, çocuklar eğlenceli bir korku unsuru olarak küçük bir şaka yapma tehdidinde bulunurlar.
Bu gelenek aynı zamanda toplumsal etkileşimi güçlendirir. Çocuklar, komşularıyla etkileşimde bulunarak neşeli bir şekilde vakit geçirirler. Şeker almak, çocuklar için bir ödül olmanın yanı sıra, topluluk içinde dayanışma ve paylaşma anlarını da temsil eder. Geleneksel olarak, ev sahipleri misafirlerine şeker ve ikramlar sunarak onları karşılar. Bu durum, misafirperverliği pekiştirir ve şekerin eğlenceli bir parça olarak görülmesini sağlar.
‘Trickor treat’ geleneği, Orta Çağ’daki bazı Pagan ve Hristiyan ritüellerine kadar uzanır. O dönemlerde insanlar, ölülerin ruhlarına yiyecek bırakarak ya da onlara şaka yaparak ruhları yatıştırmayı umarlardı. Zamanla bu gelenek, şekil değiştirerek günümüze kadar ulaşmıştır.
CADILAR BAYRAMI NEDEN TÜRKİYE’DE KUTLANMAZ?
Cadılar Bayramı’nın Türkiye’de kutlanmamasının birkaç sebebi vardır aslında. Türkiye’nin kültürel yapısı ve dini geçmişi, Cadılar Bayramı gibi Batı kökenli bir bayramın benimsenmesini zorlaştırmaktadır. Türkiye, büyük ölçüde İslam ülkesi olduğu için, Pagan kökenli bir bayramın kutlanması pek yaygın değildir. İslam inancı, ruhlar ve doğaüstü varlıklarla ilgili inançları farklı bir perspektiften ele alır. Türkiye’nin yerel gelenekleri ve kutlama biçimleri de Cadılar Bayramı’nın önüne geçmektedir. Türk kültürü, kendi bayramları ve festivalleri ile doludur, bu nedenle yeni bir bayramın, özellikle Batı kökenli bir bayramın, toplumda yer etmesi zor olmaktadır. Türkiye’deki kutlama ve eğlence anlayışı, daha çok yerel festivaller ve dini bayramlarla şekillenmektedir.
Ticari ve medya etkisi de önemli bir rol oynamaktadır. Türkiye’de bazı alışveriş merkezleri ve etkinlikler Cadılar Bayramı’na yönelik organizasyonlar düzenlese de, bu durum halkın genelinde yaygın bir şekilde benimsenmemiştir. Genç gruplar arasında Cadılar Bayramı’na dair bir ilgi olsa da, bu, genel kabul görmemekte ve yerel geleneklerle bütünleşmemektedir.